Zeytinyağı Hakkında Doğru Sanılan Yanlışlar!
1- Zeytinyağının asit derecesi tadından anlaşılabilir. Zeytinyağı acıysa asidi yüksektir !
YANLIŞ... Zeytinyağında bulunan serbest yağ asitleri, oleik asit oranı cinsinden ifade edilir. Kokusuz ve renksiz olduğu için, asit düzeyi ancak laboratuar testleri ile belirlenebilir. Bir diğer deyişle, zeytinyağını koklayarak, tadarak ya da rengine bakarak asit oranını anlamak mümkün değildir. Kaliteli natürel sızma zeytinyağlarına özgü acılık ve yakıcılık özelliklerini, yüksek asit göstergesi olarak kabul etmek büyük bir yanılgıdır. Hatta, zeytinyağında acılık ve yakıcılık var ise, çoğunlukla asit oranının düşük olduğu söylenebilir. Bu acılık ve yakıcılık, zeytinyağının içerdiği antioksidan özellik taşıyan fenolik bileşenler sayesinde oluşur ve zeytinyağının sağlıklı ve besleyici olduğunun göstergesidir.
2- Zeytinyağının rengi önemli bir kalite göstergesidir !
YANLIŞ... Natürel sızma zeytinyağları, zeytinin cinsi ve olgunlaşma durumuna bağlı olarak koyu yeşilden altın sarısına kadar değişen renklerde olabilir. Olgunlaşmadan, yeşil olarak toplanan zeytinlerden daha yeşil bir zeytinyağı elde edilirken, zeytin olgunlaşıp karardıkça zeytinyağının rengi de sarıya döner. Renk zeytinyağı için belirleyici bir kalite kriteri değildir. Kalite için belirleyici etkenler hasat ve üretim koşullarıdır. Bu nedenle, zeytinyağı tadımları, tadımcıların etkilenmemesi için yağın rengini göstermeyen, mavi bardaklarla yapılır.
3- Filtrelenmemiş zeytinyağı, filtrelenmiş zeytinyağına göre daha doğal ve sağlıklıdır !
YANLIŞ... Zeytinin mekanik yollarla sıkılması sonucu elde edilen zeytinyağı, içinde bir miktar zeytin ve çekirdek parçacıkları da barındırır. Bu parçacıklar filtreleme yolu ile zeytinyağından ayrıştırılmaz ise, kısa bir süre için yağın besleyici değerinde ufak da olsa bir artış yaratır.
Ancak zaman içinde, bu partiküller dibe çökerek oksitlenmeyi hızlandırır, antioksidan özellikli fenollerin özelliklerini yitirmesine neden olur ve zeytinyağının raf ömrünü belirgin şekilde kısaltır. Bu nedenle, zeytinyağının filtrelenmesi, antioksidan özelliklerin daha uzun süre korunmasını ve raf ömrünün uzamasını sağlar.
Zeytinyağı, üretiminden sonra kısa bir süre içinde tüketilmeyecekse, filtrelememiş yağların yarardan çok zararı olduğu unutulmamalıdır.
