top of page

Cildimizin Gençlik İksiri : Zeytinyağı


Antik dönem uygarlıkları, ölmez ağaç dedikleri zeytine kendini yenileyici yaşam gücü nedeniyle büyük saygı duyuyordu. Zeytin ağaçlarının binlerce yıl yaşamasını sağlayan bu gücün, meyvesinde ve meyvesinden elde edilen yağda da var olduğunu düşünüyorlardı. Ve bu özelliklerin, zeytin ve zeytinyağı kullanan insanlara da geçeceğine inanıyorlardı.

Milattan önce 400’lerde, yüzyıla yakın bir yaşam sürerek efsaneleşen Yunan doğa filozofu Demokritus, sağlıklı ve uzun yaşamın sırrını şöyle açıklıyordu: “İçimi balla, dışımı zeytinyağıyla yıkıyorum”.

Zeytinyağının cildi gençleştirici güçleri, antik çağ hekimleri tarafından da iyi biliniyordu. Tıbbın gelişiminde önemli yer tutan Hipokrat, Diokles ve Galen, tıbbi uygulamalarında zeytinyağına büyük önem verdiler:

Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat, ciltte oluşan travmalar, hastalıklar ve yaralar için zeytinyağı bazlı merhemler kullanıyordu. Ölümünden sonra derlenen Hipokrat Külliyesi (Hippocratic Corpus) içinde anlatılan 60 dan fazla tıbbi uygulamada zeytinyağı kullanıldığı, özellikle cilt hastalıklarının tedavisinde zeytinyağının mutlaka yer aldığı görülür.

Diokles, zeytinyağının hijyenik amaçlar için kullanılmasını öneriyordu. Yunanlılar ve Romalılar, bölgelerinde henüz sabunun bilinmediği çağlarda, bu öneriye uyarak, cilt temizliği ve bakımı için zeytinyağı kullandılar. Ciltlerini yağladıktan sonra, yağın fazlasını “strigil” denen metal bir çubukla, ciltteki kir ve deri döküntüleri ile birlikte sıyırıyorlardı.

Galen ise, milattan sonra 2.yüzyılda “soğuk krem”i geliştirmiştir. Cildi nemlendirme için kullanılan bu krem zeytinyağı, balmumu ve gülsuyundan elde ediliyordu.

Günümüzde bu konuda yürütülen araştırmalar, Hipokrat, Diokles, Galen gibi antik çağ hekimlerinin, cildi yenilemek ve iyileştirmek için zeytinyağı kullanmalarının ne kadar doğru bir karar olduğunu teyit etmekle kalmıyor, zeytinyağının cildi onarıcı ve besleyici gücünü sağlayan özelliklerini bilimsel kanıtlara dayandırarak ortaya koyuyor.

Cildimizin (ve tabii tüm vücudumuzun) yaşlanmasındaki en büyük etkenin inflamasyon* olduğu artık biliniyor. Zeytinyağı, anti-inflamatuar özelliklere sahip fenolik bileşenler ve squalen** açısından çok zengin içeriği ve ayrıca içerdiği K,E, A, C vitaminleri ve Omega 9 gibi yaşamsal antioksidanlar sayesinde ciltteki inflamasyon etkilerini azaltıyor. Bu sayede, zeytinyağı düzenli kullanıldığında, cildin yaşlanmasını yavaşlattığı gibi sağlıklı ve parlak bir görünüm kazanmasını sağlıyor.

Bu bilgiler ışığında, sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmak için:

  • Cilt temizliğinde zeytinyağı bazlı sabunlar kullanmak önemlidir. Sabun ilk kez milattan önce 5.yüzyılda Halep’te zeytinyağı ve defne yağı ile yapılmıştır. %100 zeytinyağı sabunu ise ilke kez bundan yaklaşık 900 yıl önce İspanya’nın Kastilya bölgesinde üretilmiştir. Her iki sabun da cildi korumakta ve genç tutmakta üstün özelliklere sahiptir. Kozmetik endüstrisinin ablukası altında olduğumuz bu dönemde %100 doğal zeytinyağı sabunu bulmak her ne kadar kolay olmasa da imkansız değil. Cildinizi kozmetik ürünler yerine %100 zeytinyağı sabunu ile temizlediğinizde etkiyi hemen hissedeceksiniz.

  • Cildinizi nemlendirmek için, her gün ya da gün aşırı birkaç damla soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağı ile ovmak, masaj sırasında zeytinyağı kullanmak da cildinizin görünümünde, parlaklığında inanılmaz farklar yaratacaktır. Zeytinyağının ciltteki travma kaynaklı ağrı ve yaraların çabuk iyileşmesinde de inanılmaz bir etkisi vardır.

  • Beslenmenizde düzenli olarak soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağı kullanmak da, tüm vücut ve tabii ki cilt sağlığı için olumlu etkilere sahiptir.

* Inflamasyon (iltihap); tahriş, yaralanma veya enfeksiyona karşı vücudun tepkisi anlamına gelen tıbbi terimdir. Bulaşıcı bir organizmaya (bakteriler veya virüsler gibi), antijene (vücuttaki yabancı bir madde) veya doku yaralanmasına karşı vücudun normal koruyucu tepkisidir.

** Skualen; hidrojen ve karbondan (C30 H50) oluşan, doymamış yağ oranı yüksek bir hidrokarbondur Cildimiz tarafından salgılanan sebumda doğal olarak bulunan bu madde, hücrelerin yenilenmesinde ve cildin canlı kalmasında büyük rol oynar. Önceleri sadece köpek balığı karaciğer yağında bulunduğu düşünülen skualenin araştırmalar sonucunda bazı bitkilerde de bulunduğu tespit edilmiştir. Zeytin bitkiler arasında en büyük skualen kaynağıdır.

Kaynak: www.GreenMedInfo.com sitesinde16.02.2014 tarihinde yayımlanan yazının çevirisidir.

Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page